FIKRA GİBİ:)
Olay, bir arkadaşımın annesinin gözetmen olarak bulunduğu ilkokulu dışardan bitirme sınavlarından birinde gerçekleşiyor. Dışardan bitirme sınavı ya, yağlı ballı adamlar da var sınavda. Gözetmenler sınav sırasında sıraların arasında dolaşıyorlar. Tam o sırada gözetmen bakıyor, adamın biri soruların hiçbirine cevap verememiş; acıyor dama. "Maddenin üç halini yazınız" sorusunu parmağıyla işaret ediyor ve adamın kulağına eğilip cevabı fısıldıyor: " Katı, Sıvı, Gaz." Sınav kurulunu dumura uğratan an cevap kagıtları okunurken gerçekleşiyor. Sorunun cevabı, kagıtların birinde aynen şöyle yer alıyor:
- Katır, Sığır, Kaz
ERKEKTE KÜPE 
Bir Taksinin içerisinde geçen bir konuşma !
- Küpe mi takıyosun sen ? (dikiz aynasından zorlukla görüyor.)
- Ha evet.
- Baban kızmıyor mu ?
- yok kızmıyor.
- Benim oğlan yapıcak bi tarafına sokarım o kupeyi..
- Hmm ben sağda iniyim.
TAKSİCİ
Nasıl yağmur nasıl fırtına, adam bir taksiye el kaldırır, taksi durur.. Adam gideceği yeri söyleyince, taksici kızarak "ohoo orası çok yakın alamam seni" der ve gazlar gider.. Adam çok bozulur ama sonra bir sekilde evine gitmeyi başarır.. Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi durağındadır ve üçüncü sıradadır.. Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanaşır:
- Ataköye kaça götürürsün ?"
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin.
- Hadi be sapık mısın, defol.. Adam bu cevabı alınca ikinci sıradaki taksiye yanaşır
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bana bir kere verirsin
- vay sapıkkk vayy defol sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.. Adam yanaşır:
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Peki sana 20 milyon veririm ama bir sartım var
- Nedir ?
- Giderken diğer taksicilere el sallıyacaksın
- Ayıbettin abi tabii...
DİŞCİ:)
küçük ali disçi muayenesine girerek sorar,Amca,çok acil dis çekebilir misiniz. Önce uyusturmam lazim.Hayir hiç vaktim yok,uyusturmadan çekin.Aferin sana.Çok cesaretlisin.Oturda çekeyim.Bir dakika,benim degil,kapidaki arkadasimin disi çekilecek.Hemen çagirayim.
AKILLI ER 
Bir albay, bir er, bir yasli kadin ve bir de genc kiz trende ayni kompartmanda yolculuk etmektedir. Tren bir tunele girip kompartman karardigi zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve ardindan SIIRRRRAAAK ! diye bir tokat sesi duyulur. Tünelden ciktiktan sonra yasli kadin "Aferin genc kiza Nasil yapistirdi tokadi" diye düsünmekte ve kafasini sallamaktadir. Genc kiz da "Zevksiz herif bu morukta ne buldu ki , bi de öpmeye kalkti ama kadin da iyi yapistirdi " diye dusunmektedir. Albay ise "Ulan bizim esoglusu er, kizi öptü. Tokadi biz yedik" diye yanarken er de icinden soyle düsünmektedir: "Hehe. Aferin lan bana. elimi öpüp nasil yapistirdim tokadi albaya...
SARISINLARA VERMİYORUZ!
bir gün bir sarisin bir dükkana girmis ve su küçük mikrodalga firini alabilirmiyim?diye sormus. saticida; -"üzgünüz sarisinlara satis yapmiyoruz."demis. sarisin kiz gitmis ve saçini siyaha boyatmis. yine gelmis ve; -"su küçük mikrodalga firini alabilirmiyim?"demis. satici yine; -"üzgünüz sarisinlara satis yapmiyoruz."demis. kiz,gözünün ve kasinin rengine kadar degistirmis ve yine dükkana gelip sormus; -"su küçük mikrodalga firini satin alabilirmiyim?" diye sormus. satici; -"üzgünüz sarisinlara satis yapmiyoruz."demis. kiz; -"nerden anladiniz sarisin oldugumu?"demis. satici da; -"3 gündür almak istediginiz sey, mikrodalga firin degil,televizyon" demis:)
AMERİKA VE IRAKLI ARASINDA GECEN MUHABBET:)
Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus cay iciyorlar. Amerikali cayini bitirince bardagi havaya firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis: - "Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere cay icmeyiz" demis. Ingiliz de bunun üzerine cayini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parçalamis: - "Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam icin o kadar cok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere cay içmeyiz" demis. Bunun üzerine Irakli da çayini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup öldürmüs: -"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar cok var ki, biz ayni adamlarla oturup iki kere cay icmeyiz... demis
Pilot Temel
Pilot Temel telsize var gücüyle bağırıyordu :
- "Ula, sağ motor bozuldu. Düşeyrum, düşeyrum. Meydey düşeyrum. Kule düşeyrum."
Kule hemen cevapladı :
- "Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin."
Temel gayet ciddi :
-"Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk."
Futbol Konuşuruz
Dünyanın En ucra Köşesinde tek başına yaşayan bir bilge varmış.50 yıl boyunca kendini sakladıgı bu ıssız yede kimsecikleri görmemiş.Bir gün kapısı çalmış. Gelen adam benim IQ 200 demiş. Bilge ooh demiş gel içeri seninle quantum fiziği konuşuruz.
Bir vakit sonra başka biri gelmiş. Adam benim IQ 90 demiş. Bilge gel gel demiş seninle siyaset konuşuruz.
Derken üçüncü adam kapıyı çalmış. Benim IQ 5 demiş.
Bilge biraz düşünmüş ve cevabı vermiş.. Gel içeri seninle de Futbol konuşuruz.
Maç
İki fanatik futbolsever konuşmaktadır. Biri:
- Maça gitmiyor musun?
- Ne diye gideyim?.. Oynanan futbol değil ki... Hakemler kötü... Oynanan oyun itiş kakış... Saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle... İçeride kavga gürültü... Çıkışta vasıta bulamıyorsun...
Diğeri :
- Bende tıpkı senin gibi maça gitmiyorum. Beni de tıpkı senin gibi karım bırakmıyor...
6-0
6-0 biten galatasaray fenerbahçe maçından sonra gs li arif tanınmamak için yaşlı bir adam kılığına girer ve bır cafe ye gider. Cafe de yanına yaşlı bır bayan yanaşır ve : -"naber Arif" der.
Bunun uzerıne arif delirir nasıl tanıdı bu kadın beni diye düşünüp durur. Ertesi gün yine aynı cafede aynı kadın yanaşır arifin yanına yine -"naber arif" der.
3.gün arif cok değişik bır kılıkta gider cafeye ve yine aynı kadın yanaşır ve yine -"naber arif" der. Arif dayanamayıp sorar nerden tanıyosun beni diye.
Yaşlı teyze : -"olum ben bülent len" der.
Ateş Ederim
Komutan sorar:
- Söyle bakalım temel, cephanelik önünde nöbet tutuyorsun, birden cephanelik infilak etti, ne yaparsın?
- Herkesin duyması için havaya bi el ateş ederum komitanum!
Prova
İki deli birgün deliler hastanesinden kaçmışlar.Kimse bu delileri bulamamışlar.Doktorlar ümitlerini kestikleri an deliler çıka gelmiş.Doktorlar hayretle niye geldiniz demiş:
Deliler"Yarın kaçacağızda, onun provasını yaptık."demişler.
Nalları Dikmiş
Padişah bir gün atıyla kır gezintisi yaparken seyislerine demiş ki: -Bu atı çok sevdiğimi bilirsiniz. Bu atın ölüm haberini bana getiren seyisin kellesini vururum, atıma çok iyi bakacaksınız. Aradan birkaç yıl geçmiş, seyisler bakmışlar ki padişahın atı ahırda ölmüş. Seyislerden biri padişahın sözünü hatırlamış, telaşlanmışlar, ne yapacaklarını bilememişler. Birinin aklına İncili Çavuş gelmiş, bu işi ona danışalım demişler. İncili’ye varmışlar, durumu anlatmışlar. İncili demiş ki ben bu işi çözerim, siz işinize gücünüze bakın. İncili, padişahın huzuruna varmış. -Padişahım, senin bir küheylan vardı ya... -Evet... -Ahırda gördüm. Yanına yaklaştım. Su verdim içmedi, yem verdim yemedi, nalları da havaya dikmiş öylece duruyor. -Yahu sen şuna öldü desene! -Padişahım ben demedim, sen söyledin öldüğünü. Bir ceza vereceksen kendine ver |